The official IELTS by IDP app is here! Download it today.

Close

Faydalı ifadeler öğrenerek ve kelimeleri birbirine bağlayarak IELTS speaking sınavına hazırlanmak, çoğu İngilizce öğrenen kişinin genellikle attığı ilk adımdır. Doğru cümleleri bilmek ve bunları uygun bir şekilde kullanmak, iyi bir performansın anahtarıdır. Fakat dil öğrenirken, yapacağınız en son şey, yazılı cevapları ezberlemektir. Bunun yerine çeşitli ortak konular hakkında konuşabilmenize yardımcı olacak, işlevsel bir dil öğrenmeli ve bol bol pratik yapmalısınız.

Bu makalede, IELTS Speaking sınavındaki tipik soruları cevaplarken kullanabileceğiniz ifadelere bir göz atacağız.

İşlevsel dil nedir?

Daha evvel speaking sınavı için belirttiğimiz, söylem belirteçlerinin kullanımıyla ilgili olan blogumuzda , işlevsel dil’in; bir durumu ya da olayı ifade etmek için kullandığımız, sözcükleri ve tümceleri ifade ettiğinden bahsetmişitik. Örneğin, hüznü ifade etmek istiyorsanız, cümlenize başlarken 'maalesef' zarfını kullanırsınız ya da benzer şekilde bir konu hakkında fikrinizi beyan etmek istiyorsanız, 'Şahsen ben böyle hissediyorum...' gibi ifadeler kullanırsınız.

İşlevsel dil, tartıştığınız bir konu hakkındaki düşüncelerinizi ve fikirlerinizi iletebilmenize veya belirli bir konu hakkında nasıl hissettiğinizi anlatabilmenize yardımcı olur. Bu sayede IELTS Speaking sınavınızda daha akıcı, tutarlı ve doğal bir performans gösterebilirsiniz.

Kişisel deneyimlerden bahsetmek

Speaking sınavının 1. kısmında; kendiniz, nerede yaşadığınız ve neler yaptığınız ile ilgili konulardan bahsedersiniz. Speaking testinin 2. kısmında ise, kişisel deneyimlerinize dayalı bir konu hakkında 1 ila 2 dakika konuşmanız istenecektir. 1. bölümdeki soruları kolaylıkla yanıtlayabilseniz dahi, kişisel deneyimlerinizi anlatırken, daha farklı bir dil kullanmaya dikkat etmelisiniz. İşte size kullanabileceğiniz bazı ifade örnekleri:

  • I once…

  • I remember when…

  • Back when I was…

  • I don’t remember exactly when, but…

  • (Just) the other day…

  • In my childhood...

Fikrinizi paylaşmak

IELTS Speaking sınavı boyunca, bir konu hakkında kişisel görüşünüzü belirtirken çeşitli ifadeler kullanmanız beklenir. Aşağıdaki seçenekler, aşırı kullanılan "bence" ifadesinden kaçınmanıza ve kişisel görüşlerinizi ifade ederken sınav görevlisine esneklik göstermenize yardımcı olabilir:

  • I believe…

  • In my opinion…

  • It seems to me that…

  • From my perspective…

  • As I see it…

Belirli bir konu hakkında güçlü hissettiğiniz zamanlar olabilir. Bu gibi durumlarda, aşağıdaki ifadeleri kullanabilirsiniz:

  • I’m convinced that…

  • I’m certain that…

  • I’m sure that…

  • I know for a fact that…

  • There’s no way that…

Gelecek hakkında tahminde bulunmak ve konuşmak

IELTS Speaking sınavının 2. ve 3. bölümlerinde, sınav görevlisi sizden gelecek hakkında konuşmanızı ve olasılıklardan bahsetmenizi isteyebilir. Spekülasyonlar (emin olmadığınız bir şey hakkında konuşmak), bir olay hakkında herhangi bir deneyiminiz olmadığında veya bir konu ile ilgili hiçbir fikir üretemediğiniz durumlarda, kullanabileceğiniz bir tekniktir. Gelecek hakkında tahminde bulunmak veya konuşmak için kullanabileceğiniz bazı ifadelere bakalım:

  • I’d say…

  • I guess…

  • Perhaps / Maybe…

  • It’s possible…

  • I would imagine that…

  • Well, if I think about...

  • It might/may...

Aynı fikirde olmak ve olmamak

Speaking sınavının 3. bölümünde, 2. bölümdeki konuyu daha kapsamlı bir şekilde tartışmanız istenecektir. Burada, bir görüşe katılmanız veya katılmamanız istenebilir. İki yönlü bir tartışma içinde dilin çeşitliliğini ve kontrolünü göstermek için bu fırsatı doğru değerlendirmeye çalışın. Bunun için aşağıdaki ifadeleri kullanabilirsiniz: Aynı fikirde olmak (Agree)

  • Yes, absolutely.

  • Absolutely, I wholeheartedly agree with that.

  • You’re absolutely right.

  • No doubt about it.

  • You have a point there.

  • Exactly.

Aynı fikirde olmamak (Disagreeing)

  • I’m afraid I disagree.

  • That’s not always the case.

  • That’s not always true.

  • I’m not so sure about that.

  • I don’t think so.

Katılmak ve katılmamak (Agree and disagree)

  • Well, I can see both sides.

  • I'm not sure if I agree or disagree with this.

  • Both sides have advantages, but I think the advantages outweigh the disadvantages.

Kıyaslama ve zıtlık oluşturma

IELTS speaking sınavı boyunca insanları, deneyimleri, yerleri veya bir nesneyi karşılaştırmanız istenecektir. Bunu başarılı bir şekilde yapmak için, karşılaştırmalı yapıları uygun şekilde nasıl kullanacağınızı bilmeniz gerekir.(örneğin; taller than, more important than, better than- daha uzun, daha önemli, daha iyi). Açıklamalarınızı daha doğru bir şekilde ifade edebilmek için, zarf yapılarını kullanarak da bir adım öne geçebilirsiniz. (örneğin; a bit further than, significantly higher than, far more interesting than- biraz daha ileri, önemli ölçüde daha yüksek, çok daha ilginç).Karşılaştırma ve zıtlık oluşturmak için kullanabileceğiniz bazı ifadelere bir göz atın:

Küçük farklılıkların veya farkın olmadığının açıklanması

  • as + adjective (SIFAT) + as

    ‘Studying Engineering is not as difficult as I thought it would be.’

  • same + noun (İSİM) + as

    ‘We bought an apartment in the city for the same price as our previous house.’

  • similar to (BENZER)

    ‘I’m very similar to my best friend in many aspects.’

  • much the same (HEMEN HEMEN AYNI)

    ‘All language schools in the area are much the same.’

Büyük farklılıkları açıklamak

  • no comparison (KARŞILAŞTIRMA YOK)

    ‘There’s no comparison. Online shopping is far more convenient than in-store shopping.’

Zıtlıklar

  • compared to (NAZARAN)

    ‘Dogs are so much friendlier compared to cats.’

  • in contrast to (AKSİNE/KIYASLA)

    ‘Living in the city has many advantages in contrast to living in the countryside.’



Sınav görevlisinden açıklama isteme

Son olarak, speaking sınavında bir soruyu anlamadıysanız kullanabileceğiniz bazı ifadelere ve sorulara bir bakalım. Yüz yüze speaking testi sırasında, sınav görevlisi, en iyi performansınızı göstermeniz için oradadır. Bu nedenle bir kelimeyi veya bir soruyu anlamadıysanız, sınav görevlisine sorduğunuzdan emin olun. Bunun için aşağıdaki soru kalıplarını kullanabilirsiniz:

  • Could you repeat that, please? (Lütfen tekrar edebilir misiniz?)

  • Could you say that again? (Tekrar söyler misiniz?)

  • Sorry, I didn’t catch that. (Üzgünüm, kaçırdım)

  • Sorry, I didn’t understand the question. (Üzgünüm, soruyu anlamadım)

Speaking sınavının 3. bölümünde, soruyu daha net bir hale getirmek için, sınav görevlisinden farklı kelimeler kullanarak, soruyu tekrar sormasını da talep edebilirsiniz:

  • Could you rephrase that, please? (Bunu yeniden ifade edebilir misiniz?)

  • Could you explain the question, please? (Soruyu açıklar mısınız lütfen?)

  • Would you mind explaining what you mean by? (ne demek istediğinizi açıklar mısınız?)

Dili işlevsel bir şekilde kullanarak, düşüncelerinizi ve fikirlerinizi sınav görevlisine çok daha net iletebilir, sınav gününde iyi bir performans sergileyebilirsiniz. Cevaplarınıza, bu ifadelerden bazılarını ekleyerek, tüm kelime dağarcığınızı sergileyeceğinizden ve hak ettiğiniz puanı alacağınızdan emin olabilirsiniz!