Herkes İngilizceyi aksanlı bir şekilde konuşur. Örneğin, Avustralyalı, İrlandalı veya Amerikalı bir kişinin İngilzceyi nasıl konuştuğuna baktığımızda, hepsinin de mükemmel ama farklı aksanlarla konuştuklarını görürüz.
IELTS sınav görevlileri alanında deneyimli dil öğretmenleridir. Bu nedenle aksanınızı değil, konuşma İngilizcenizi değerlendirmek üzere uzmanlaşmıştırlar. Dolayısıyla IELTS speaking sınavı yaparken çeşitli aksanlar duymaya daima hazırdırlar.
Speaking sınavındaki performansınız dört değerlendirme kriteri üzerinden gerçekleşir. Bu kriterlerden biri de telaffuzdur ve performansınızın %25'ine etki eder. Dolayısıyla kelimeleri ne kadar net ve anlaşılır telaffuz ettiğiniz oldukça önemlidir. Eğer sınavı yapan kişi, kelimeleri yanlış telaffuz ettiğinizi veya cümlelerinizde olağandışı vurgu kalıpları kullandığınızı farkeder ve sizi anlamakta güçlük çekerse, iletişimi engellediğiniz ve yanlış anlamaya neden olduğunuz için düşük bir puan verebilir.
Vurgu, tonlama ve ritim kullanarak kelimelerinizi iletme biçiminiz, aksanınızı etkileyebilir. Bu nedenle sizlere, daha net konuşabilmeniz ve sınav görevlisinin karşısında kendinizi rahat bir şekilde ifade edilebilmeniz için bazı ipuçları vereceğiz.
Vurguya dikkat edin
İngilizce konuşurken stresli olabilirsiniz. Dolayısıyla, kendimizi ifade ederken de oldukça stresli oluruz. IELTS speaking sınavında, İngilizce iletişim kurma yeteneğiniz değerlendirildiği için konuşma anlaşılırlığı açısından, sesinizi doğru bir şekilde kullanmanız oldukça önemlidir.
Vurgu yapmak, önemli kelimeleri söylemek veya bahsettiğiniz bir şeyi karşılaştırmak için kullanılan, etkin bir yöntemdir. Örneğin, 'Televizyon izlemeyi severdim ama şimdi nefret ediyorum. ‘Televizyonu sadece Netflix izlemek için kullanıyorum’ (I used to love watching TV, but now I hate it. I only use the TV to watch Netflix) gibi.
Aksanınız, bireysel sesleri ve kelimeleri nasıl ilettiğinizi etkileyebilir. Bu nedenle anlamın karışmaması için kelimelerin tek tek ve doğru bir şekilde vurgulanması gerekir. Bir kelimede yanlış heceyi vurgularsak, kelimenin anlamı fiilden, isime dönüşebilir.
Sınav görevlisi, kelimeler yanlış telaffuz edildiğinde veya değişik vurgu kalıpları kullanıldığında sizi anlamakta güçlük çekerse, anlam belirsiz olduğu için muhtemelen daha düşük bir puan verecektir. Dolayısıyla stres yönetimini doğru bir şekilde yapmak oldukça önemlidir.
Tonlamayı kullanın
Tonlamadan kastettiğimiz, konuşurken sesinizin yükselip alçalmasıdır. Bu nedenle, doğru anlatım için sesinizin tonlamasını iyi ayarladığınızdan emin olun.
Bir soru sorduğumuzda, genellikle sesimizin tonu yükselirken, bir cümleyi bitirdiğimizde ise sesimizin tonu alçalır. Tıpkı yazıdaki noktalama işaretleri gibi. Bu da iletişim kurarken bizlere yardımcı olur. Eğer monoton bir şekilde konuşursanız, sesiniz düz ve ifadesiz olacağından, sınav görevlilerinin anlatmaya çalıştığınız şeyi, takip etmesi zorlaşabilir.
Ritim kullanın
İngilizce, doğru hızda iletişim kurmak için ritmi kullanan, stres zamanlı bir dildir. Örneğin, bir şarkı söylerken kendinizi ifade etmek için cümleleri, ritmi ve tonlamayı kullanırız. Bu durum İngilizce konuşurken de böyledir.
Bu nedenle aşağıdakileri uyguladığınızdan mutlaka emin olun:
Açık ve doğal bir hızda, önemli olan veya ifade etmeye çalıştığınız fikirleri vurgulayan ya da kontrast oluşturan kelimeleri vurgulayarak konuşun. Anlamlı ifadelerle konuşun ve tek kelimelik cevaplar vermeyin.
Çok yavaş konuşmayın çünkü söylediklerinizi takip etmek zorlaşabilir.
Normal bir hızda konuşun, eğer hızlı konuşursanız da sizi anlamak zorlaşabilir. Sözlerinizi anlamlı kelime gruplarına ayırmaya özen gösterin. Örneğin; “Ben çocukken -futbol oynamayı severdim” (When I was child – I loved playing soccer) gibi.
Doğal olun
IELTS speaking sınavına hazırlanırken, daha yüksek puan alabileceğiniz telaffuz özelliklerine odaklanın.
Açık ve doğal bir hızda, sizn için önemli olan veya ifade etmeye çalıştığınız fikirleri vurgulayabileceğiniz zıt kelimelr kullanın.
Anlamlı ifadelerle konuşun ve tek kelimelik cevaplar vermeyin.
Sesinizin perdesini değiştirin ve her gün televizyonda, filmlerde, otobüste duyduğunuz İngilizce tonlama kalıplarını taklit edin.
Normal bir hızda konuşun.
Ne olursa olsun mutlaka konuşun ki, başkaları sizi anlasın.
Aksanınıza çok fazla takılmayın. Eğer fikirlerinizi sınav görevlisine net bir şekilde iletir ve yukarıdaki ipuçlarını uygulamaya koyarsanız, ihtiyacınız olan speaking puanını alabilirsiniz.
Sınav görevlileri de dahil olmak üzere hepimizin çeşitli aksanlarla konuştuğunu sakın unutmayın! İngilizce haber programları, filmler, TV şovları izleyerek ya da podcast'ler ve İngilizce radyolar dinleyerek kendinizi çeşitli aksanlara alıştırmaya çalışın!
Eğer sınav günü hala gergin hissediyorsanız, o halde bir kafede bir arkadaşınızla oturduğunuzu ve sohbet ettiğinizi hayal edin.