IELTS sınavına girecek olan herkes uluslararası geçerliliği olan bu sınavın, çeşitli formatlarına ve türlerine dair bilinmesi gereken her şeye aşina olmalıdır. Bu yazıda, sınavda kişinin yeterliliğinin değerlendirileceği dört ana bölümden birini ele alacağız: Speaking sınavı.
IELTS Speaking sınavı, examiner ve sınav katılımcısı arasında yüz yüze görüşme formatında gerçekleşir. On beş dakika içinde, katılımcılara düzgün bir konuşma yapabilme becerilerini ölçmek için bir dizi soru sorulacaktır.
Kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: Speaking sınavı ne kadar zor olabilir ki? En basit kısımlardan biri olabilir ama hafife almayın. Doğru hazırlık yapmazsanız odağınızı kaybedebilirsiniz.
Elinizdeki göreve nasıl odaklanacağınızı ve aşırıya kaçmayacağınızı öğrenmek ister misiniz? İşte Speaking sınavında başarılı olmanıza yardımcı olacak 6 faydalı ipucu!
IELTS Speaking sınavınızı aşırıya kaçmadan geçmek için 6 ipucu!
1. Deneyiminize odaklanın
Hikayeler uydurmak ne kadar cazip görünse de, mümkün olduğunca kişisel deneyimlerinizi paylaşmanız sizin faydanıza olacaktır.
Bazı sınav katılımcıları, examiner’a daha ilginç görünmek için araya küçük beyaz yalanlar sıkıştırabilir veya geçmişleri hakkında daha detaylı hikayeler anlatabilir. Buna karşı resmi bir kural olmasa da, sahte hikayeler skorunuzu artırmayacaktır. Sonuçta bu bir Speaking sınavı, kişilik testi değil.
Bunun yerine, konuşmanızı olabildiğince doğal hale getirmek için kişisel ilgi alanlarınızı ve benzersiz yaşam deneyimlerinizi kullanın.
Bunu yapmak, bir hikaye uydurmaktan ziyade telaffuzunuza ve tonlamanıza daha fazla odaklanmanıza olanak sağlayacaktır.
2. Examiner’ın görüşü hakkında endişelenmeyin
Examiner ile konuşurken, vücut dilini ve tepkilerini aşırı kafaya takarsanız, bu durum examiner’ın hakkınızda ne düşündüğünü çok fazla düşünmenize yol açacaktır.
Sınava girenlerin, bunun görüş ve inançlara yönelik bir saldırı olmadığını her zaman hatırlamaları gerekir. Examiner’ların peşinde olduğu tek şey, dil kullanımınızı ve konuşma becerinizi ne kadar iyi sergilediğinizi değerlendirmektir.
Ayrıca, examiner’ların ek sorular sormak ve konuşmayı daha da ileriye götürmek için sınav katılımcılarının sözünü yarıda kesmesi de son derece normaldir.
Bu nedenle, examiner’ın sizinle ilgili görüşü hakkında çok fazla endişelenmeyin. Odaklanmanız gereken tek şey kendiniz ve sınavınızdır.
3. Fazla prova yapmayın - Konuşkan olun
Mükemmel hazırlanmış cevapları ezberlemeye çalışmak, IELTS Speaking sınavında başarılı olmak için en iyi strateji olmayacaktır. Bunu yapmak, bir senaryoyu okuyan monoton bir robot gibi görünmenize neden olabilir.
Examiner’lar, ezberlenmiş yanıtları tespit etme konusundak için son derece eğitimlidir ve bu da sınav katılımcıları hiçbir zaman iyiye işaret değildir. Ezberlenmiş yanıtlar, sınav görevlilerine İngilizce iletişim kurma becerinizi doğru bir şekilde ölçme olanağı vermez ve sonuç olarak da daha düşük puanlar almanıza neden olabilir.
Bunun yerine, halihazırda bildiklerinizi kullanın ve konuşmaktan korkmayın.
IELTS Speaking sınavı muhtemelen daha rahat ve kaygısız olmayı göze alabileceğiniz tek sınavdır, bu yüzden bundan yararlanın!
4. Daha iyi puan almak için endişenizi kullanın
Bu Speaking sınavı ipucundan nadiren bahsedilir. Ancak bazen gerginliğiniz daha iyi bir skor elde etmenin anahtarı olabilir.
Sınava girenler açısından zihinsel olarak tıkanmak tamamen normaldir. O halde donup kalmak yerine neden bundan faydalanmayalım ki?
Sessiz kalmak veya çok fazla boşluk doldurucu kelime kullanmak yerine, bir duraklayın ve aşağıdaki gibi doğal ifadeler kullanmayı düşünün: "I’m so sorry, my mind just went blank" veya "I’m not really sure, but if I had to say..".
Bu basit cümleler esnekliğinizi ve diğer dil kaynaklarını etkili bir şekilde kullandığınızı gösterebilir.
5. Farklı görüşleriniz varsa, examiner ile sürekli aynı fikirde olmaya çalışmayın
Çoğu öğrenci, daha iyi puanlar almanın yolunun, examiner’ın söylediği her şeye ama her şeye sürekli olarak katılmaktan geçtiğine inanmaktadır. Ancak, durum böyle değil.
Examiner ile farklı görüşlere sahip olmanız, konuşmanın daha az ilgi çekici olduğu anlamına gelmez.
Günün sonunda, examiner’ı onlarla "aynı duyguları paylaşarak" etkilemeye çalışmak size yüksek notlar verecek olan şey değildir. Bunu sağlayacak olan şey tutarlılık, iyi dilbilgisi ve telaffuz gösterirken bir sohbeti nasıl sürdürdüğünüzdür.
Onlara herhangi bir şekilde katılmıyorsanız, bunu saygılı bir şekilde bildirmenin bir yolunu bulun.
6. Aksan veya argo taklidi yapmayın
Kendi ülkelerine özgü güçlü aksanları olan öğrenciler, bunun için cezalandırılmaktan endişe etmemelidir. Doğal bir aksan veya argo ifade kullanımının sınav skorunuz üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır.
Ancak herhangi bir aksanınız yoksa, lütfen taklit etmeye çalışmayın. Sınava katılanlar, konuşmalarının ne kadar "ilginç" olduğu veya benzersiz bir aksanı başarıyla gerçekleştirme becerileri açısından değerlendirilmeyecektir.
Tek yapmanız gereken, konuşmanızın akıcılığı, dil bilgisi ve telaffuzu dahil olmak üzere gerçekten değerlendirilecek unsurlara odaklanmaktır.
IDP ile IELTS Speaking sınavında başarılı olun!
IELTS Speaking sınavında başarılı olmanın anahtarı, yeterli hazırlık ile sadece kendiniz olmak arasında mükemmel bir denge kurmaktır. Amacınız mümkün olduğunca doğal görünmek ve aşırıya kaçmamaktır.
Hazırlık sürecinde daha fazla araç ve rehberlikten faydalanmak isteyenler için IDP, öğrencilerin yararlanabileceği çok sayıda kaynağa sahiptir.
IELTS sınavınıza bugün başvurun, gerisini bize bırakın!